İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 22.si düzenlenen Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda bir araya gelen Denizlili firma temsilcileri, Avrupa pazarlarında traverten trendinin düşmesinden dert yandı.
Denizli Travertenin zor günlerden geçtiğini dikkat çeken sektör temsilcileri, bunun sorumluları olarak fiyat düşürerek rekabet eden firmaları gösterdi.
PAZARLAMA KÜLTÜRÜMÜZÜ DEĞİŞTİRMELİYİZ
Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği Başkanı Mehmet Hikmet Çelikkol, her geçen yıl traverten fiyatının düştüğünü bazı firmaların ise pazar bulabilmek için ürünlerini zararına pazarlamak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Denizli’de 10 liralık bir ürünü 9 liradan satan firmalar var. Fiyat ile rekabet Denizli’nin dünyaca ünlü travertenini ayaklar altına serdi. Pazarlama anlayışımızı değiştirmeliyiz. Rekabet fiyat düşürerek değil kaliteyle olmalı” dedi.
REKABET ÇOK CAN YAKICI VE ACIMASIZ
Sektöre 2002 yılında giren Kuşgölü Mermer ortaklarından Abdullah Koç, hiçbir milletin kendi taşını bu kadar ayaklar altına alamayacağını belirterek, “Mermer sektöründe rekabet çok can yakıcı ve acımasızca rekabet var. Maalesef sektör olarak biz çok fazla ticareti bilmiyoruz” dedi. Her geçen gün fiyatların aşağı çekildiğini, 21 dolar maliyeti olan bir taşı 19 dolara satmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Koç, “Denizlili sektör temsilcileri olarak ticareti bilmiyoruz. Ticareti en iyi bilenler, mermer sektöründe marka olan İtalya. Her yıl, her geçen sezon fiyatları yukarı çıkıyor maalesef bizimkiler aşağı çekiliyor” diye konuştu.
FİYAT DÜŞTÜKÇE KALİTE DÜŞTÜ
Kalitesini dünyaya kanıtlamış ve dünya çapında bir trend yakalamış Denizli traverteninin artık değer kaybettiğini ileri süren Koç, “Kalitemizi dünyaya kanıtlamış idik. Fiyat düşürdükçe kalite düştü. Herkes her yerde traverten kullanmaya başladı. Bir dönem Avrupa’nın elit kişileri traverten kullanırken şimdi deyim yerindeyse varoş kesimlere bile traverten satıyoruz. Artık Avrupa pazarlarında trend değişti. Travertenin trendi düştü” diyerek travertenin zor dönemden geçtiğini ileri sürdü.
PAZARLAMADA DEĞİL FİYATTA SORUN YAŞIYORUZ
Denizli’nin öncü firmalarından Özçelik Mermer Genel Müdürü İhsan Yılmaz ise travertenin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, “Denizli traverteni tanındı. Artık herkes biliyor. Pazarlamada sorun yaşanmıyor, yalnızca rekabet anlamında sorun yaşanıyor.
Pazarımız var müşterimiz var ürün üretiyoruz ama kazanç oranı, karlılık oranında çok hassas bir noktaya yaklaştı. Bundan sonrası gidişat anlamında iyi değil” dedi.
CİNKAYA İTALYA’YI ÖRNEK GÖSTERDİ
Faber YVZ Şirketi’nin sahibi ve Faber Mermer Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Cinkaya, Denizli traverteni ile ilgili sorunun ancak İtalya’da olduğu gibi sektör temsilcilerinin kooperatifleşmesi ile aşılabileceğini vurguladı.
Cinkaya, “Çok komik rakamlara taşlar satılıyor.Çok fazla fason iş yapan firmalar var. Belli başlı ocaklar var, elektrik giderini karşılayabilmek ve işçilerinin maaşlerini ödeyebilmek için fiyat kırıyor. Dünyada en kaliteli ve güzel traverten Denizli’den çıkıyor. Bunu değerlendirmeliyiz. Bana göre çözüm, kooperatifleşme veya yeni bir oluşum. Ocak ve firma temsilcilerinin katılımıyla kurulacak kooperatif, belli bir fiyat standardı konusunda anlaşılması gerekiyor. Bunun örneğini İtalya yapıyor. Mermer ocaklarında kooperatif sistemine gitmişler. Kooperatif başkanı var, üyeler ise ocak sahipleri fabrika sahipleri. Kooperatif, ‘bu yıl şu miktardan fazla üretim yapmayacaksınız. Şu fiyatın altında satış yaparsanız sizi kooperatiften çıkartırız’ şeklinde karar alıyor. Yaptırımları da var. Taşı aynı kararla yıllarca pazarlıyorlar ve fiyatı her geçen yıl artıyor. Böyle bir oluşum kooperatif sistemi kurulabilir” önerisinde bulundu.
Denizli travertenini rekabet bitirdi
İtalyanların Diana’sına Rakip İmpero Reale
İzmir 22. Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na damgasını vuran bir diğer Denizlili firma ise Sirmersan oldu. İzmir Fuarı’na katılan ilk firmalar arasında yer alan Sirmersan Mermer, sektörde 25 yıllık tecrübesiyle dikkat çekti. MARBLE 2016’da farklı stant konsepti ile ziyaretçilerin ilgi odağı olan Sirmersan, marka taşlarını sergileyerek müşterilerinin beğenisine sundu.
İZMİR FUARI’NDA EV SAHİBİYİZ
Denizli’den katılan 78 firmadan biri olan Sirmersan Mermer Genel Müdür Yardımcısı Cemal Sirkeci, “Singapur, Dubai, Hindistan, Amerika, İtalya, Çin gibi birçok doğal taş fuarlarına katılıyoruz. Ancak İzmir Fuarı bizim için çok farklı. İzmir Fuarı’nda ev sahibiyiz. Bu nedenle İzmir Fuarı’nın firmamız için yeri her zaman ayrıdır” dedi.
İTALYANLARIN DİANA ROYAL’İNE RAKİP İMPERO REALE
Fuara yeni ürünlerini sergilediklerini ve müşterilerinin beğenisine sunduklarını söyleyen Cemal Sirkeci, “White pearl taşımız Dünyaca üne kavuştu. Artık Sirmersan deyince akla white pearl geliyor. Burdur bölgesindeki en acık bej olması dolayısıyla satış rakamları bir hayli memnun edici. Üç yıl önce, İtalyanların Diana Royal taşına rakip olarak piyasaya soktuğumuz İmpero Reale taşımız, gerek içerisinde bulunan hareketler gerekse rengi nedeniyle çok beğenildi. İmpero Reale, birçok projede hayat buldu” dedi.
Sirkeci ayrıca, ürünlerini Ortadoğu, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları ile Avustralya, Çin, Singapur ve Hindistan’a ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI’NIN TAŞLARI DA SİRMERSAN’DAN GİTMİŞ
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kullanılan doğal taşı Sirmersan göndermiş. Türkiye’deki bakanlık binalarından, Azerbaycan, Türkmenistan, Bahreyn gibi ülkelerde de çok sayıda bakanlık düzeyindeki binaları Sirmersan doğal taşlarının süslediğini söyleyen Sirkeci, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kullanılan doğal taşları da kendilerinin gönderdiğini kaydetti.
Sirkeci, “Geleceğin bugünden tasarlandığı, ileri teknoloji kullanılarak hazırlanan, dünya trendlerini yaratan geniş ürün yelpazemiz ile hizmetinizdeyiz. Mermeri kaynağından titizlikle çıkartıyor, ihtiyaç duyulan sektöre göre şekillendiriyoruz; sizin ihtiyaçlarınız için Sirmersan kalitesi ile üretim yapıyoruz” dedi.
İzmir Fuarı’nda Kömürcüoğlu farkı
Kömürcüoğlu Mermer geçtiğimiz hafta İzmir’de gerçekleştirilen 22. Uluslararası Mermer Fuarı’nda açtığı bağ evi standı ile ziyaretçilerine nostalji yaşattı. İzmir Fuarı’na 21 yıldan beri katılan ve fuarın en eski katılımcıları arasında yer olan Kömürcüoğlu, fuarın en çok ilgi gören firmaları arasındaydı.
DENİZLİ’DE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Sektöre, 1965 yılında Hasan Ali Kömürcüoğlu’nun yaptığı beton ve ardından da mozaik mezarlar ile giren Kömürcüoğlu, Denizli'ye ilk mermer mezar ve mezar taşlarını getiren şirket oldu. Yine, Denizli'ye ilk mermer fabrikasını kurarak bir ilke daha imza atan Kömürcüoğlu Mermer, işlenmiş mermer ve traverten ihracatı ile ekonomiye önemli katkılar sağlıyor. Bu yıl 6.sı düzenlenecek olan Uluslararası Heykel Kolonisi ve Ege Taş Heykel Akademisi’ni de gerçekleştiren Kömürcüoğlu, hem sanata hem de sanatçıya verdiği destek ile de adını duyuran firma.
ZİYARETÇİLERE NOSTALJİ YAŞATTI
Her yıl farklı bir tema ile fuarda yer alarak ziyaretçilerin ilgi odağı olan Kömürcüoğlu, bu yılda tarih kokan bağ evi ve üzüm asmaların gölgesinde sunduğu ikramlarla ziyaretçilerine nostalji yaşattı. Üzüm bağlarının içinde, keman, akordiyon ve gitar eşliğinde müzik ziyafeti sunan Kömürcüoğlu Standı’nda davetlileri fuar süresince Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kömürcüoğlu ve Genel Müdür İlker Kömürcüoğlu karşıladı.
SOSYAL MESAJ VERDİ
Bağ evi standı ile ziyaretçilere farkı bir konseptle karşılayan Kömürcüoğlu’nun, engelli ve yaşlı ziyaretçileri için engelli girişi yapması da dikkat çekti. Kömürcüoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kömürcüoğlu, “Ziyaretçiler arasında engelli ve yaşlı olduğu için tekerlekli sandalye ile gelen konuklarımız oluyor. Hem onlara kolaylık sağlamak hem de sosyal mesaj vermek amacıyla böyle bir çalışma yaptık” dedi.
TERÖR OLAYLARI ETKİLEDİ
Yaşanan terör saldırılarının MARBLE 2016’yı olumsuz etkilediğini belirten Kömürcüoğlu Mermer Sahiplerinden İlker Kömürcüoğlu ise, “Resmi açılış yapılmadı. Denizli protokolü de katılmadı. Ayrıca yurt dışından gelecek birçok ziyaretçinin rezervasyonlarını iptal ettirdiğini biliyoruz. Katılımcı firma sayısı arttı ancak ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yıla göre düşüş var” dedi.
Kuşgölü Mermer’den 6 yeni ürün
Denizli’de 2002 yılında fason kesim ile doğal taş pazarına giren KGMSTONE, 2004 yılında kendi beyaz traverten ocağını açarak işlemeye başladı. İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknoloji Fuarı’nda 2.kez yerini alan KGMSTONE, farklı bir stant konseptiyle ziyaretçilerin karşısına çıktı, 6 yeni ürününü sergiledi.
ÜRÜN YELPAZESİ GENİŞLİYOR
Denizli’de 3 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 40 bin metrekarelik fabrikasında yıllık yaklaşık 100 bin metreküp doğal taş işleyen KGMSTONE, bünyesinde 70 kişiyi istihdam ediyor. Kuşgölü Mermer firma sahibi Abdullah Koç, ürün yelpazelerinin her geçen yıl genişlediğini belirterek, 2005 yılında Ivory Picasso diye bilinen ürünü ile piyasaya çıktıklarını ifade etti.
Koç, 2.3X4.8, 4.8X10, 17X30 klasik patlatma mozaik ebatlarının yanısıra 17x52, 15x60 fileli-filesiz patlatma modellerinin her rengini, bambu, kübik cilalı-honlu paneller, fantastik set denilen en yeni ürünüyle, ayrıca legder paneli, magma paneli patlatmalarıyla dünya pazarlarında yerlerini aldıklarını vurguladı.
İHRACATININ YÜZDE 95’i DENİZ AŞIRI ÜLKELERE
Hindistan, Endonezya ve Uzakdoğu ülkelerine blok satış gerçekleştirdiklerini söyleyen Koç, ihracatının yüzde 95’ini deniz aşırı ülkelerin oluşturduğuna dikkat çekti. Koç, Kanada ve Avustralya, Afrika Bölgesi’nde ise Gana, Nijerya, Angola, Orta Doğu’da İsrail ve Lübnan, Avrupa’da da Çek Cumhuriyeti ve Romanya ile çalıştıklarını vurguladı. Almanya ile yeni anlaşmalar yaptıklarını da anlatan Koç, en kısa zamanda Almanya’ya da doğal taş ihracatına başlayacaklarını kaydetti.
KALİTE VE İLKELERİMİZDEN ÖDÜN VERMEYİZ
Denizli’de 2002 yılında sektöre girmelerine rağmen kısa sürede bu alanda adlarını duyurmaların nedenini ilkelerinden ve kaliteden ödün vermemelerine bağlayan KGMSTONE ortaklarından Abdullah Koç, “Sektöre girdiğimizde rekabetin ne kadar can yakıcı olduğunu gördük. Ama ayakta kalmak ve kendimize yer edinebilmek için firma olarak ilkelerimizden ve kalitemizden ödün vermememiz gerektiğinin farkındaydık. Bu doğrultuda 14 yıldan beri sektörde hizmet vermek için mücadele ediyoruz. Amacımız müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için en üst memnuniyeti sağlamak” dedi.
BEKLENTİ DÜŞÜK OLUNCA
İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda 2. kez stant açtıklarını belirten Koç, fuarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“İzmir Fuarı’na 2.kez katılıyoruz. İlk kez 2005 yılında stant açmıştık. Uzun yıllar katılmadık. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl yeni fuarda yerimizi almak istedik. Geçtiğimiz yıl fuar alanı yeni olmasına, bir takım aksaklıkların yaşanmasına rağmen ziyaretçi yüz güldürmüştü. Ancak bu yıl yaşanan terör olayları nedeniyle çok yüksek bir beklenti içine girmemiş olmamıza rağmen son iki gündeki ziyaretçi profili bizi memnun etti. Fuar sonrası bu tanşıklıkları güzel neticelendireceğimizi düşünüyorum.”
Çelikkol Mermer İzmir Fuarı’nda
Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Musa Çelikkol, yöneticilik döneminde kazandığı tecrübesini çocukların da büyümesiyle yeni iş kollarına aktardı. Çelikkol’un yeni iş kollarından biri de mermer sektörü oldu. 1999 yılında Çelikkol Mermer Sanayi ve Limitet Şirketi’ni kurarak mermer sektörüne adım atan Çelikkol, yönetim kurulu başkanlığına da oğlu Mehmet Hikmet Çelikkol’u getirdi.
17 YILLIK MERMER SERÜVENİ
Çelikkol Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hikmet Çelikkol, 17 yıllık içerisinde ocaklarını genişlettiklerini, Burdur, Muğla ve Afyon’un kaliteli taşlarını dünya ülkelerini pazarlayarak ekonomiye katkı koymaya çalıştıklarını vurguladı.
Burdur, Muğla ocakları ile fabrikalarında 130 kişinin istihdam edildiğini belirten Çelikkol, “Her taşın kendine göre güzelliği ve kalitesi var. Biz revaçta olan Burdur bejini, Muğla beyazını işleyerek müşterilerimizin beğenisine sunmaya çalışıyoruz. İhtiyaca göre değişik ebatlarda ürünlerimiz var” dedi.
FUARIN MÜDAVİMLERİNDEN
Çelikkol Mermer olarak 11 yıldan beri İzmir Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda yer aldıklarını söyleyen Çelikkol, “Fuarlar bizim kendimizi ifade ettiğimiz yerler. 11 yıldan beri İzmir Fuarı’na katılıyoruz. Amacımız hem yeni müşterilerle bağlantılar kurmak, hem de sektördeki yerimizi pekiştirmek. MARBLE 2016’da da, revaçta olan ürünlerimizi, farklı konseptlerde müşterilerimizin, ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk” diye konuştu.
2.VE 3. NESİL AYNI STANTTA
İzmir Fuarı’nda kare bloklardan oluşan ve tavandan sarkan mermerlerin ışıklandırılmasıyla farklı ve sade bir stantta ürünlerini sergileyen Çelikkol Mermer, 2.ve 3. nesil tarafından bir arada temsil edildi. Çelikkol Mermer Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Hikmet Çelikkol ile 3. nesil kızı ve aynı zamanda şirkette ihracat müdürü olarak görev yapan Fatma Çelikkol Yavuzer misafirlerini karşıladı.
YÜZÜMÜZ GÜLDÜ
Piyasa koşullarının zorlu rekabetine rağmen müşteri memnuniyetinin en etkili referans olacağı bilinciyle, kaliteden ödün vermeden, en iyisini en uygun fiyata üreterek sektörün önde gelen firmaları arasında yer almayı başardıklarını vurgulayan Çelikkol, “Çin, blok satışımızda en önemli pazarımız. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine fayans ve blok taş ihraç ediyoruz” dedi.
Dört gün devam eden 22. İzmir Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nı da değerlendiren Çelikkol, ilk gün ziyaretçi sayısının az olması nedeniyle hayal kırıklığı yaşadıklarını, 2. ve 3. gün gelen ziyaretçilerin ise yüz güldürdüğünü söyledi.
Özçınar Mermer’in büyüleyen markası “Alamet-i Farika”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonunda 22. kez kapılarını sektör temsilcilerine açan MARBLE 2016’ya katılan Özçınar Mermer Genel Müdürü İhsan Yılmaz, fuar ile ilgili izlenimlerini Denizlihaber.com ile paylaştı.
Marka ürünlerinden “Alamet-i Farika” ile fuara katılan Özçınar Mermer, sundukları hizmet kalitesi ve sektördeki öncülüğünü fuarda da sergilediklerini vurgulayan Yılmaz, İzmir Fuarına 13. kez katıldıklarını belirtti. Yalnızca MARBLE’ye değil yurt dışındaki fuarlarda da yerlerini aldıklarını söyleyen Yılmaz, “Fuarlar bizim için yeni pazar ve müşteri anlamına gelse de asıl amacımız ‘Biz de varız. Devam ediyoruz’ demek. O nedenle tüm fuarlara katılarak hem Denizli’nin hem de Özçınar Mermer’in adını duyurmaya gayret ediyoruz” dedi.
BÖLGENİN KALİTELİ TAŞLARI BİZDE
Yılmaz, yalnızca Denizli travertenini değil, Isparta, Burdur, Eskişehir, Konya ve Muğla’da bulunan 7 geniş ocaktan çıkardıkları doğal taşları Denizli’deki tesislerinde işleyerek dünyaya pazarladıklarını söyledi.
Yılmaz, “Ottoman, Burdur Beji, Light Emprador, Muğla Beyazı ve Travertenden blok, plaka ve ebatlı ürünlerimizi, blok olarak ihraç ettikleri gibi işlenmiş plaka ve ebatlı ürün olarak da satışa sunuyoruz. Blokta en önemli pazarımız Çin. Ebatlı ürünleri ise Amerika ve Avrupa ülkelerini satıyoruz” dedi.
400 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Denizli’de 1994 yılında sektöre giren Özçınar Elektrik Madencilik’in, ilk ihracatını 1999 yılında gerçekleştirdiğini söyleyen Genel Müdür İhsan Yılmaz, “Hacıeyüplü’de 13 bin 500 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 39 bin metrekarelik alanda kurulu fabrikamızda yıllık 20 bin metreküp taş işliyoruz. Bünyemizde 400 kişi çalışıyor. Alanında uzman olan kadromuzla ileri teknolojiyi de kullanarak doğamıza ve geleceğimize duyarlı bir bilinçle, doğal taşlara günümüz zevk ve trendlerine uygun şekiller veriyoruz” diye konuştu.
BİZİM MARKA TAŞIMIZ ALAMET-İ FARİKA
“Alamet-i Farikamız, bir marka olan doğal taşımız, hizmet kalitemiz bizi diğer firmalardan farklı kılan iki özelliğimiz” diyen Yılmaz, doğal zenginliği yaşamak ve yaşatmak isteyenler için doğal taşlara şekil vermeye devam edeceklerini söyledi.
ENERJİ SEKTÖRÜNE GİRECEK
Doğal taşın yanı sıra başka sektörlerde de yatırım yapmayı planladıklarını anlatan Yılmaz, Enerji sektörü ile ilgili yatırım projelerini de denizlihaber.com’a anlattı.
Yılmaz, “Çağımızın ve gelecek zamanların da en kritik ihtiyacı olan ve her geçen gün daha fazlasına ihtiyaç duyulan, uğruna savaşların bile verildiği enerji sektöründe yatırım yapmayı planlayan firmamız bu alanda da ismini en etkili şekilde duyurmayı planlamaktadır” dedi.
ORMAN KIZLARINI AĞIRLADI
İzmir Fuarı’ndaki stantlarını ziyaret eden orman kızlarını ağırlayan Özçınar Mermer’in sahibi Selahattin Çınar da, doğa üzerine bol bol sohbet ettikten sonra hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.
Fark yaratan restaurant,ROUTE resmen açılıyor
Denizli’de 5 Aralık 2015 tarihinde hizmet vermeye başlayan Route Restaurant, açıldığı günden bu yana sunduğu hizmetler ile Denizlililerin gözde mekanlarından biri haline geldi. 5 ortağın girişimi ile Ankara’da merkezli Français markasına bağlı olarak açılan Route Restaurant, farklı olmayı amaç haline getirdi.
Resmi açılışını 2 Nisan’da yapacak olan Route Restaurant, açılış gününde Denizlileri sınırsız bir eğlenceye kavuşturacak. Restaurantın alt katında oluşturulan konser salonunda geniş kitleyi misafir edecek olan Route’un açılışında ünlü müzik grubu Model sahne alacak. Aile ortamının oluşturulduğu Route’ta haziran ayına kadar tanınmış bir çok ünlü sahne alacak. Oturarak eğlenme anlayışını bir kenara iten Route Restaurant ortamında ayakta eğlenceyi oluşturarak ezberi bozuyor.
Model grubu meraklıları ve eğlenceli bir gün geçirmek isteyenlerin Route Restaurant’tan bilet temin edebilecekleri belirtilerek, bilgi almak isteyenler için 0 258 211 03 45 numaralı telefondan irtibat kurabilecekleri ifade edildi.
PEKİ ROUTE’TA SİZİ NE BEKLİYOR?
Kapıdan ilk girişinizde rahat ve huzurlu bir ortama adım attığınız Route Restaurant, mekanda bulunduğunuz süre içerisinde size özel olduğunuzu hissettirecek hizmeti sunuyor. Oluşturduğu dekor ile sizi ferah bir ortam oluşturan Route Ailesi, teknik donanımları ile de adından söz ettiriyor.
Klasikleşmiş bir Restaurant ortamından kendisini dışarıya atan Route Ailesi, farklı olmayı ilke haline getirdiklerini, Denizlilileri farklı ve nezih bir ortamda ağırladıklarını kaydetti.
Hizmetlerini nicelleştirerek farklılaştıran Route, mekanda yer verdiği canlı renkler ile karanlık ve loş ortamı misafirlerinden uzak tutarak huzuru sunuyor. İnce ayrıntıları gözden kaçırmayan Route, müşterilerin daha rahat bir ortamda zamanlarını geçirmelerini sağlamak için tavan yüksekliğini 6.5 metre yaptı.
Klasik Restaurant ortamından kaçınan Route, misafirlerin her isteklerini karşılayacak potansiyele sahip. Restaurant içerisinde oluşturduğu aktiviteler ile de adından bahsettiren Route özel günler için misafirlerine VİP salonunun kapılarını açıyor.
Playstation meraklısı Route misafirlerine de müjde. VİP salon içerisine özel bir playstation alanı oluşturacak olan Route, oyun oynama fırsatı da veriyor.
Her şeyin en iyisi için yola çıkan Route ailesi, hizmet kalitesini en üst seviyede tutmak için personele yönelik eğitimlerini de sık aralıklarla gerçekleştiriyor.
Denizli’nin en kalabalık kadrosunun yer aldığı mutfağı bulunduğu Restaurantta Türkiye’de isimleri duyulmuş şefler hizmet veriyor. Sunumları ile gözleri cezbeden mutfakta dünya tatları bulunuyor. Türk mutfağını ayrı bir özenle müşterilerine sunan Route, Türk yemeklerini özünden uzaklaştırmadan modernize ediyor, sunumlarına farklılık katıyor.
Route’un sunduğu bir diğer ayrıcalık ise bahçe ve iç mekan bölümünde Denizli’de hiçbir Restaurantta bulamayacağınız alttan ısıtma sistemi. Soğuk bir havada misafirlerinin soğuğu hissetmeden rahat bir şekilde oturmalarına imkan veren sistemi oluşturan Route, misafirlerinden de hızlı geri dönüşüm alıyor. Misafirlerinin mutluluğunu gözlemleyen Route ailesi, “Daha iyisi olana kadar en iyisi biziz” diyor.
DENİZLİ’YE ÖZEL ŞARAP GÜNLERİ BEKLİYOR
Şarap tadımına önem veririm diyorsanız, Route sizi çağırıyor. Bünyesinde dünya şarap örneklerini bulunduran Route ilerleyen günlerde misafirleri için özel şarap günleri de düzenleyeceklerinin müjdesini verdi.
REZERVASYON YAPTIRMAYI UNUTMAYIN
Müşterilerin rezervasyon yaptırmalarını isteyen ROUTE Restaurant’ta, Çamlaraltı Mahallesi Çamlık Bulvarı 42/A adresinden ulaşabilir, 0 (258) 211 03 45-0552 202 03 45 numaralı telefonlardan da ulaşarak nezih bir akşam için rezervasyon yaptırabilirsiniz.
İzmir Fuarı’nda TÜMAŞ rüzgarı
Geçtiğimiz hafta açılan ve 4 gün devam eden 22. Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na katılan 78 firmadan biri olan Tümaş Mermer, açtığı stantta ürünlerini davetlilerin beğenisine sundu.
Denizli’de 1989 yılında doğal taş sektörüne giren Tümaş Mermer, 15 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 45 bin metrekarelik alanda, gelişmiş makineler ile üretimini sürdürüyor. 2007 yılında Korkuteli, 2008 yılında da Çal’da kurulan fabrikalarda bölgelerde açtıkları ocaklardan çıkardıkları taşları yarı mamül olarak işlediklerini belirten Tümaş Mermer Genel Müdürü Serdar Sungur, “Doğal taşın ait olduğu ülkenin niteliklerini ve güzelliklerini yansıttığının bilincinde olan firmamız, geçmişi, bugünü ve geleceği bir bütün olarak görerek Türkiye’de ve Dünya’da doğal taş sektöründe bir simge olmayı amaçlıyoruz” dedi.
MARKA ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİ
Fuarın en çok ziyaretçi alan stantlarından olan Tümaş Mermer, Sirius Grey, Applestone, Sirius Silver gibi marka tescili bulunan 19 ürün çeşidini davetlilerin beğenisine sundu. Yaşanan terör olayları nedeniyle fuarın ilk günü resmi açılışın ertelenmesinin ziyaretçi sayısını etkilediğini, bunun da kendilerini üzdüğünü belirten Sungur, “Fuarın 2. ve 3. günü ziyaretçi sayısı arttı. Beklediğimiz sayıda olmasa da standımızı ziyaret eden davetliler bizleri memnun etti” diye konuştu.
AZİZ SOFYA OTELİNDE DE SAO PAULO KİLİSESİ’NDE DE TÜMAŞ ÜRÜNÜ KULLANILDI
Tümaş Mermer’in geniş ürün yelpazesi, ürettiği çözümler ve taşı işlemedeki hassasiyeti ile oluşturulan mekanları kalıcı kıldığını söyleyen Serdar Sungur, “Türkiye ve yurtdışında birçok projeye malzeme sağlıyor, aynı zamanda üretimi ve yatırımları artırıyoruz. Referanslarımız arasında İspanyol mimar Chapman Taylor tarafından tasarlanan Multi Development Türkiye yatırımlarından olan Forum Camlık projelerinde Picasso ve Ege Rose ürünlerimiz kullanıldı. Yine Ayasofya Müzesi ve Yerebatan Sarnıcı’nın tam ortasında yer alan Butik Aziz Sofya Oteli’nde, Sirius Black ürünümüz, İspanya’nın tatil bölgesi Mallorca Pi’de yapılan villalardan, Protestan Kilisesi Sao Paulo’e kadar önemli projelerde ürünlerimiz tercih edildi” dedi.
AMACIMIZ DOĞAL TAŞ’TA MARKA VE MODA YARATMAK
Tümaş Bianco Giallo, Marron Clar, Traverten, Picasso Marble, Tiger, Black, Sirius Silve, Salmon Marble, Sirius Grey, Moccachino, Lightpearl, Füm, Cherry, Applestone, Adalia Capucchino gib tam 19 ürün için marka tescil belgesini aldıklarını vurgulayan Sungur, TÜMAŞ Mermer’in hedeflerini, “Yeni dünya düzeninde insanlığın ulaşabildiği teknolojiyle toplumun yaşam kalitesine değer veren, faaliyet gösterdiği her alanda moda ve markalar yaratarak geleceği şekillendiren çok uluslu insan kaynaklarıyla değişilmez olmak” sözleriyle anlattı.
FUARDAN MEMNUN AYRILDI
Dört gün süren MARBLE 2016’da marka taşlarını müşterilerinin beğenisini sunduklarını belirten TÜMAŞ Mermer Genel Müdürü Serdar Sungur, “İzmir Fuarı’na özellikle yaşanan terör olayları nedeniyle Avrupa ülkelerinden ziyaretçi sayısının az olmasına ve ekonomik olumsuzluklara rağmen bizim için olumlu geçti. Planladığımız gibi, standımızda marka ürünlerimizi sergiledik. Standımıza olan ilgi bizleri memnun etti” diye konuştu.
Borsa İstanbul’a Denizlili başkan
Borsa İstanbul’un genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu’nda Hazine Müsteşarlığı’nın A grubu paylarını temsil eden Osman Akyüz ve Tuncay Dinç yerine Himmet Karadağ ve Osman Saraç seçildi. Denizlili olan Karadağ aynı toplantıda Borsa İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstlendi. 423 milyon sermayeli Borsa İstanbul’un başkanlığını Talat Ulussever yürütüyordu.
BORSA İSTANBUL’UN YENİ YÖNETİMİ
Borsa İstanbul’un yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Himmet Karadağ, Osman Saraç, Seyit Ahmet Işkın, Melikşah Utku, Bilal Topçu, Erişah Arıcan, Nicola Beattie, İlhami Koç, Işınsu Kestelli ve Murat Tacir.
ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENDİ
Son olarak Sermaye Piyasası Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Himmet Karadağ 1974 Denizli doğumlu. Evli ve 4 çocuk babası olan, iyi derecede İngilizce bilen Karadağ, Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı, bakan ve başkan danışmanlıkları ile hesap uzmanı olarak görev yaptı. Karadağ’ın önemli yayınları da bulunuyor.
Güneş enerjisi santrali için 1.787 başvuru
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi ve Kullanımına ilişkin Kanun’da 2 Ekim 2013’de yapılan değişiklik ile yaygınlaşan güneş enerjisi santralleri, Denizli’de de revaçta.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesiyle güneşten yararlanılarak elektrik üretiminin teşvik edilmesi ve 1 megavata kadar lisanssız üretim yapılabilmesi, yatırımcıların ilgisini kısa sürede bu alana yönlendirdi.
ÇOK SAYIDA KURUMA GİDİLİYOR
Ancak, bir yandan teşvik edilirken, diğer yandan çok sayıda kurumun izni gerektiğinden yatırımcılar bürokrasiye boğulmaktan şikayetçi. 1 megavatlık lisanssız enerji santrali için yatırımcıların yönetmelik ve tebliği gereği, başvuru ve tesisin kurulması aşamasında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, bölgedeki elektrik dağıtım şirketleri, Devlet Su İşleri, belediyeler, TEİAŞ gibi kurum ve kuruluşlardan gerekli izinleri alması gerekiyor.
BAŞVURULARIN 988’İ KABUL EDİLDİ
Yönetmelik gereği Denizli, Muğla ve Aydın’da elektrik dağıtımını ADM Elektrik Dağıtım A.Ş. (EDAŞ) yaptığından, güneş enerjisi tesisleri için onay gereken kurumlardan birisi durumunda. ADM EDAŞ’ın kayıtlarına göre, Denizli’de bugüne kadar 1.787 başvuru oldu ve bunlardan 988’i kabul edildi.
İZİN 1 MEGAVAT İÇİN
Konuyla ilgili bilgi veren ADM EDAŞ yetkilileri, güneş enerjisinden 1megavata kadar lisanssız elektrik üretimine izin verildiğini,, fazlasının ise devlet tarafından satın alınmadığını, bu nedenle mevcut yönetmelik gereği 1 lisanssız üretim santralinin kurulu gücünün en fazla 1 megavat olabildiğini belirtti.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Çağrı mektubunun alınmasıyla proje onayı ve izinleri kapsayan bir dizi prosedürün yerine getirileceği süreç başlıyor. Çağrı mektubu alınması sonrasında tesisin devreye alınması konusunda mevzuatın sınırlandırdığı bir zaman dilimi var. Çağrı mektubu alındıktan sonra maksimum 270 gün içerisinde bağlantı anlaşmasının imzalanması, bağlantı anlaşması sonrasında da AG’den bağlantılarda 1 yıl, OG’den bağlantılarda da 2 yıl içerisinde tesisin geçici kabulünün yapılarak devreye alınması gerekiyor.
FİNANS SORUNU YAŞANIYOR
Lisanssız güneş enerji santralleri için gerekli izinlerin ve onayın alınmasının ardından ciddi anlamda finansman sorunu yaşandığı dikkat çekiliyor. Bunun dışında yatırımı yapmaktan vazgeçse dahi, yönetmeliğin verdiği süreler nedeniyle sürecin kullanılmak istenmesi, buna ilave olarak hak kazanan kimi adayların, yatırımı gerçekleştirmek yerine daha iyi bedeller ile kazanılan hakkı devretmek istemeleri de, yatırımların gecikmesine neden olan unsurlar arasında değerlendiriliyor.
PROSEDÜRLER ZAMAN ALIYOR
Güneş enerjisi için teşvik verilen iller arasında yer alan Denizli’de Acıpayam, Bozkurt ve Tavas teşvikten yararlanabilecek ilçeler. Ancak işlemlerin uzun sürmesi ve izin alınacak kurumların sayıca fazla olması yatırımcılarda sıkıntı yaratıyor. Güneş Enerjisi panelleri ile ilgili yaşanan sıkıntıların başlıca nedenleri şöyle sıralanıyor:
-Kamu kuruluşlarından izin alınması ile ilgili sürecin uzun olması ve izin alınacak kurum sayısının çok fazla olması.
-Özellikle orman ve kullanılabilir tarım arazisi olan yerlerde izin verilmemesi.
-Tüm proje onaylarının tek merkezden verilmesi nedeniyle orada yaşanan yoğunluk.
Fuarın gözde standı oldu
Denizli’de 1993 yılından beri mermer sektöründe adından söz ettiren Faber’in, tecrübe ve kalitesini, günümüzün değişken koşullarında müşteri memnuniyetiyle birleştiren Faber YVZ Stone Collection Mermer, her gün artan talepleri karşılamak adına üretimi düşürmeden, kaliteden ödün vermeden hizmetine devam ediyor.
ÖZEL TASARIMLI STANT
İzmir Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda ziyaretçileri ve müşterileri karşılayan Faber YVZ Stone Collection Mermer Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Cinkaya, standı İstanbullu mimarlar tarafından tasarlandığını açıkladı. Fuarın en yüksel sütunlarına sahip stantta, taşı, pirinç, krom ve ahşapla uyumunun yansıtıldığı seçkin ürünlerini sergilediklerini vurgulayan Cinkaya, “15 yıldan beri İzmir Fuarı’na katılıyoruz. Eğer o yıl yeni bir ocak açtık ise yeni ürünlerle fuarda yer alıyoruz” dedi.
BU YIL FARKLI BİR KONSEPT
Her yıl farklı bir konseptte fuarda yer aldıklarını söyleyen Cinkaya, “Stantta, 6farklı ürün sergiliyoruz. Birde en yüksek duvar yüksekliği bizde. Duvarda uygulama yapıp seleksiyonlarımızı net olarak göstermeye çalıştık. Metal pirinçler kullandık, mermeri pirinç, krom ve ahşapla, kombin yapıp sergiledik. Ahşap- mermer sarkıtlar, ziyaretçilerimiz tarafından tam not aldı” diye konuştu.
TRAVERTEN BİZİM AMİRAL GEMİMİZ
Denizli traverteni için “O bizim amiral gemimiz” tanımlaması yapan Yavuz Cinkaya, “Bizim amiral gemilerimiz var. Bizim bu noktalara taşıyan ocağımız travertendir. Traverten her yıl trend olduğu için fuarlarımızın vaz geçilmezidir. Bu yıl Black Olive, Veranda olarak adlandırdığımız yeni taşlarımız var. Stantta, ön plana çıkardığımız taşlarımız bunlar” dedi.
İZMİR FUARI OLMAZSA OLMAZIMIZ
Dünya’da ilk üçe giren İzmir Fuarı’nın Faber için olmazsa olmazı olduğunu da vurgulayan Cinkaya, fuarların artık eskisi kadar tadı olmadığını söyledi. İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının yaygınlaşması nedeniyle, müşteriye ulaşmanın daha kolay olduğunu dikkat çeken Cinkaya, fuarların müşteri odaklı değil, firmaların show amacıyla katıldığı etkinlikler olduğunu belirtti.
ETİLER’DE SHOWROOM
Denizli’de 1993 yılında bir aile şirketi olarak kurulan Faber’den babasının desteği ile ayrılarak kendi şirketini kuran 26 yaşındaki Yavuz Cinkaya, Faber ismini Türkiye’nin marka değeri olan Beşiktaş Etiler’de açacağı showroomda yaşatmayı hedefliyor. Cinkaya, “Biz babamın da önderliğinde kendi şirketlerimizi de kurmak ve bizlerde ne yapabilirizi görmek istedik. O nedenle 4-5 yıl önce kendi şirketimi kurdum. Aynı zamanda ana şirketimiz Faber’de de yönetim kurulu üyesiyim. Ben, üretim yerine al-sat yani ticareti tercih ettim. Blok ihracatı yapıyoruz. Şimdi İstanbul Etiler’de showroom adıaltında mağazalaşmaya gittik. Etiler’de 750 metrekarelik alanda showroom mağazamızın tüm çalışmalarını tamamladık. Soft bir giriş gerçekleştirdik” dedi.
AÇILIŞ 5 NİSAN’DA
Faberss İstanbul Mermer Showroom’un açılışının 5 Nisan’da yapılacağını açıklayan Cinkaya, “Bu konsept Türkiye’de bir ilk oldu. Showromda, banyodan hamama, yatak odasından, mutfağa kadar tüm yaşam alanlarını oluşturduk. Burada, 120 tane farklı taşı sergiledik. Ciddi anlamda ithalat da yaptık. Dünyanın bütün güzel taşlarını orda görebilirsiniz, yerli taşlar da var. Her kesime hitap ediyoruz. Buradaki amacımız mimarlara daha çabuk ulaşabilmek. Nihai kullanıcı yoldan geçerken rahatlıkla içeri girip, sehpa, masa sorabilecek, satın alabilecek. Olumlu tepkiler var, alıveriş başladı. Ancak resmi açılışımızı 5 Nisan’da yapacağız. Siyasi, bilim, sanat ve spor camiasından katılımlar olacak. Bizim için en gurur verici şey, böyle çok zengin caddede, Denizli firmasının, Faber isminin yazması“ diye konuştu.
MERMER HAYATIN HER ALANINDA
Nihai kullanıcının mobilya mağazalarında fahiş fiyatlarla aldıkları aksesuarları, bu mağazada daha uygun fiyata bulabileceğini söyleyen Cinkaya, mağaza için şunları söyledi:
“Ürünler mobilya mağazalarında fahiş fiyatlarla satılıyor. Nihai kullanıcı neden mermerciden almasın. Ayrıca mermertrend olmaya başladı. Banyo, mutfaklarda, ofislerin arka duvarları, televizyon arkalarında, zeminlerde, yazlık yerlerde peyzajalanlarında artık tercih edilen ürün haline geldi. Bizim hedefimiz, mimarlar, mühendisler, işadamları. Onlara biz burada varız demek ve kendimizi ifade edebilmek için çalışacağız.”
Leblebi sektörünün fotoğrafı çekildi
SEKÜYAD tarafından hazırlanan, GEKA tarafından desteklenen "Denizli Leblebisinin Pazarlanmasına Yönelik Potansiyeli Belirleme ve Altyapı Geliştirme" başlıklı projesinin kapanış semineri yapıldı. Şiir Otel’de düzenlenen kapanış seminerine Denizli Vali Yardımcısı Tuncay Engin, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Özsoy, Tavas Belediye Başkanı Turhan Veli Akyol, Serinhisar Belediye Başkanı Mehmet Kobaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sezgin Kutlu, GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata, Tüm Kuruyemiş Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Muammer Çaputçu, leblebi sektöründe faaliyet gösteren işletme sahipleri ve SEKÜYAD yöneticileri katıldı.
Seminerde, katılımcılara SEKÜYAD adına proje çalışmalarıyla ilgili bilgi sunan İlker Özmen, ilk projelerinin Serinhisar ve Denizli’nin önemli ekonomik motiflerinden leblebiyle ilgili olduğunu, coğrafi işaret tescil belgesine sahip Denizli leblebisinin daha etkin bir şekilde tanıtılması ve pazarlanması gerekliliğinden yola çıkarak bir proje hazırladıklarını söyledi.
RAPOR HAZIRLANDI
Proje kapsamında yapılan çalışmayla Denizli’de leblebi sektöründe faaliyet gösteren 161 firma bulunduğu belirlenirken, üretim ve ihracat kapasiteleri ile pazarlama konuları da ele alındı. Hazırlanan raporda da en önemli sorunların “üretimde standart, kümelenme ve tanıtım” olduğu vurgulandı.
Cinkayalar’dan Etiler’de dillere destan açılış
Denizli’nin önde gelen firmalarından Faber Mermer, Türkiye’nin en pahalı semtinde dev bir mağaza açtı. Tamamı birbirinden şık ve seçkin mermerlerden oluşan, son kullanıcıya özel tasarım dekorasyon hizmetinin de verileceği mağazanın açılışı ise kelimenin tam anlamıyla göz kamaştırdı.
Cinkayalar’ın önceki akşam gerçekleştirdikleri düşman çatlatan açılış törenine resmen yıldız yağdı. Müzik, sinema ve spor camiasından ünlülerin akın ettiği açılışa ulusal medya kanalları da büyük ilgi gösterdi.
KİMLER GELDİ KİMLER
Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, milli kaleci Volkan Demirel, ünlü teknik adam Tayfur Havutçu ve Denizli’nin efsanevi futbolcularından gözde teknik adam Yusuf Şimşek başta olmak üzere birçok spor adamının katıldığı açılışta, ünlü aktör Oktay Kaynarca, müzik dünyasının önemli isimlerinden Mustafa Sandal ve Altay, şovmen Yavuz Seçkin ve daha birçok ünlü de kameralara yansıdı.
KURDELAYI ORMAN KESTİ
Mağazanın açılışını Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Cinkaya Ailesi ile birlikte yaptı. Orman, “Daveti kabul ettiğimde açıkçası böyle güzellikte bir mağazayla karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Gerçekten çok beğendim. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Cinkayalar çok güzel bir mağazayı böylesine önemli bir merkezde hizmete soktular” dedi.
İLK MÜŞTERİ OKTAY KAYNARCA
Sevilen dizi oyuncusu Oktay Kaynarca, mağazanın en gözde ürünlerinden mavi ağırlıklı dekoratif mermer parçasının yanındaki duvara keçeli kalemle, bu ürün Oktay Kaynarca tarafından satın alınmıştır yazıp, mağazanın ilk müşterisi oldu. Lapis isimli değerli taşın, Güney Afrika kıyılarından çıkarıldığı ve tamamen doğal olduğu öğrenildi. Kendine has dokusu ile göz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan Lapis’in içinde altın parçacıkları da bulunuyor.
MUTLULUKLARI YÜZÜNE YANSIDI
İbrahim, Yasin ve Yavuz Cinkaya’yı bu önemli günlerinde Cinkaya ailesinin diğer fertleri de yalnız bırakmadı.
Yavuz Cinkaya’nın kayınpederi İlker İlhan Ural’ın da ev sahipleri arasında bulunduğu açılışta, Cinkaya ailesinin haklı mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
BABA CİNKAYA’DAN GURUR PLAKETİ
1992’de kurduğu şirketinin çok önemli bir yere gelmesinde vesile olan oğulları Yasin ve Yavuz’la çok büyük gurur duyduğunu her fırsatta dile getiren İbrahim Cinkaya, dillere destan açılış töreni sırasında oğluna bir gurur plaketi verdi. İbrahim Cinkaya, “Çocuklarımla gurur duyuyorum. Bayrağı en üst seviyeye taşıyorlar. Dünyaya mermer ihraç eden bir firmayız. Şimdi İstanbul’da gördüğünüz gibi çok önemli bir çalışmaya imza attılar” diye konuştu.
CİNKAYA “BU DAHA BAŞLANGIÇ”
Etiler gibi bir gözde semtte Türkiye’nin en geniş konseptli mağazalarından birini açtıklarına vurgu yapan Yavuz Cinkaya, “Biz mağazayı alışılagelmiş bir showroomdan ziyade yaşam alanlarının bulunduğu bir konseptte tasarladık. 4 mimarın da görev aldığı Faberss İstanbul’da sadece ürün satmıyoruz, aynı zamanda gelen müşterilere evleri için seçtikleri ürünleri 3D bilgisayar uygulamalarıyla canlandırıp, nasıl göründüğünü de gösteriyor ve uygulamasını bizzat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Etiler’in seçkin mağaza konseptinde ilk adım olduğuna da işaret eden Cinkaya, amaçlarının mağazalar zincirine ulaşmak olduğunu belirtti. Cinkaya Dubai gibi dünyanın seçkin şehirlerinde de mağaza açmayı hedeflediklerini dile getirirken, “Burada yürümeyi öğreneceğiz” dedi.
YAVUZ İLE GURUR DUYUYORUZ
Ağabey Yasin Cinkaya, “Yavuz Bey ile gurur duyuyorum. Biz şu ana kadar kalitemizi ve çizgimizi hiç bozmadık. Bu mağaza ve açılışta destek olan, bizi yalnız bırakmayan herkese çok çok teşekkür ediyoruz. Yavuz Bey’in daima arkasındayız” diye konuştu.
Yenilikçi ve cesur kararlarıyla baba İbrahim Cinkaya ve ağabey Yasin Cinkaya’yı geride bırakan genç iş adamı Yavuz Cinkaya tarafından açılan mağazayı görenler ‘boynuz kulağı geçer” atasözünü hatırladılar.
BATI OTOMOTİV’DE 20. YIL COŞKUSU
Doğuş Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, İcra Kurulu üyeleri Berk Çağdaş ve Cem Yurtbay, Bayi Geliştirme Müdürü Vedat Güler, Vw Ticari Araç Marka Müdürü Kerem Güven, Seat&Dod Marka Müdürü Anıl Gürsoy, Audi Ssh Müdürü Ercan Alpay Batı Otomotiv’i ziyaret etti.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar ve beraberindeki heyet, Batı Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Manisalı, Yönetim Kurulu Üyeleri Gökhan Manisalı, Okan Manisalı ve Batı Otomotiv yetkilileri tarafından ağırlandı.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Batı Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Manisalı’yı başarılarından dolayı kutlayarak plaket verdi.
Aclan Acar, Denizli’de olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Batı Otomotiv ile 20 yıldır işbirliği halindeyiz. Batı Otomotiv gerek müşteri memnuniyeti gerekse satış adetleri bakımından beklenenin üzerinde bir performans sergiliyor, kendilerini tebrik ediyorum” dedi.
Plaketin anlamını açıklayan Aclan Acar, “Bu bir gaz pedalı. Doğuş Otomotiv olarak hedefimize tam gaz ilerliyoruz” dedi.
Batı Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Manisalı da, Aclan Acar’a Denizli’ye özgü yöresel hediyeler sundu.
DENİZLİ’DE EN ÇOK SATILAN MARKA VOLKSWAGEN
Batı Otomotiv Genel Müdürü Gökhan Manisalı, 1996 yılından beri Denizli’de faaliyet gösterdiklerini belirterek, Denizli’nin 2015 yılı satış verilerinde Volkswagen markası olarak binek ve hafif ticari araç toplam satışlarında %14,6’lık pazar payıyla lider marka olduklarını söyledi.
Manisalı ayrıca hedeflerinin satış ve satış sonrasında beklentilerin üzerinde yaratıcı hizmet vermek olduğunu ifade etti, Denizli halkına ve Batı Otomotiv müşterilerine teşekkür etti.
Girişimci ev kadını sarmayla piyasada büyüdü
Ferah IŞIK-Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
Selçuk Bey Mahallesi'nde oturan 4 çocuk annesi Ayşe Banaz, 3 yıl önce yaprak sarması imalathanesi açtı. Ev ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla açtığı imalathane halen 1 gıda mühendisi ve 15 işçi çalışıyor. Başta komşularına satarken bugün kent piyasasında önemli bir yer edindi.
HAYALİ FABRİKA
Günlük 200-250 kilo yaprak sarması ürettiklerini belirten söyleyen Banaz, şöyle dedi:
"Ev hanımıydım. 4 çocuk yetiştirmiş bir anne olarak başarılı bir işkadını olmayı kendime hedef koymuştum. İşyerini açıp, kısa sürede Denizli pazarında yer edindim. Şu anda Denizli'nin büyük süpermarketlerinden bizim yaprak sarmamız satılıyor. Sarmayı toptan kilogramını 14 TL'den veriyorum. Ayrıca, Denizli'nin yanı sıra İstanbul, Bursa ve Aydın'a da yaprak sarması gönderiyorum. Hayatta hep bir şeyleri başarmak istemiştim ve sonunda başardım. Şu anda Denizli'nin en büyük yaprak sarması üreticisiyim. Daha da büyüyüp fabrika açmak istiyorum."
EŞİ VE AĞABEYİ DESTEKÇİSİ
İşyerindeki çalışanlarla birlikte yaprak sarması saran Ayşe Banaz, ayrıca içli köfte ve kabak çiçeği dolması ile düğün dolması da yaptıklarını anlatırken, şöyle konuştu:
"Sarma yaprağını memleketim olan Çal'dan alıyoruz. Çünkü, Çal'daki bağların yaprakları sarma için kaliteli ve damarsız. Dolayısıyla sarma lezzetli oluyor. Avrupa ülkelerine ihracat yapmak için çalışmalara başladım. Bu konuda eşim Hulusi Banaz ile ağabeyim Bünyamin Tatar'ın da desteğini alıyorum. İhracat yapmayı da başaracağım. Kadın isterse başarır."
İflas erteleme isteyerek şok ettiler
Denizli’de bir süredir tekstil ağırlıklı bazı şirketlerin ekonomik açıdan sıkıntılı süreç geçirdiği iddiaları gündemden düşmezken, bunun üç şirketin iflas erteleme istemesiyle su yüzüne çıktığı ifade ediliyor. İddialara göre, Yağcı ve Dereköylü ailelerinin ortaklığıyla Merkezefendi’nin Zafer Mahallesi’nde faaliyet gösteren EVA Nilteks Anonim Şirketi, alacaklılara karşı koruma için iflas erteleme istedi. Yine aynı mahallede üretim yapan Dereköylü Tekstil ile Üstün Çorapları’nın da iflas erteleme talebinde bulundu.
İflas erteleme istediği kaydedilen EVA Nilteks’in havlu, banyo, çocuk, mutfak ve otel ürünleri ile ev tekstili üzerine üretim yaptığı belirtildi.
Bir şirket daha icra iflas istedi
Denizli iş dünyası art arda gelen iflas erteleme talepleriyle sarsılıyor. Alacaklılara karşı koruma için iflas ertele kararı alan EVA Nilteks, Dereköylü Tekstil ve Üçgül Çorapları’ndan sonra, Bozburun’da faaliyet gösteren Mutçalı Tekstil Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’nin de aynı yola başvurduğu iddia edildi.
Bu konuda görüşmek için aradığımız şirket merkezinden “şu anda bir yetkili yok” yanıtı verildi. Ardından telefonla görüştüğümüz şirketin mali müşaviri de, iflas erteleme istemiyle ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı.
1978’DE KURULDU
1978 yılında kurulan ve kısıtlı şartlarda fason dokuma yaparak yola çıkan Mutçalı Tekstil, gerçekleştirdi yatırımlarla büyümeyi gerçekleştirdi. Havlu, plaj havlusu, bornoz, çocuk ve promosyon ürünleri üretimi gerçekleştiren firmanın Denizli, Aydın ve Malatya’da tesisleri bulunuyor.
Denizli’deki Mutçalı Tekstil Tesisleri dokuma ve konfeksiyon üretimi yaparken, Aydın’daki tesis boyahane olarak faaliyet gösteriyor. Malatya’da ise MTC ismiyle iplik üretimi gerçekleştiriliyor. Ayrıca grup şirketi olarak ihracat üzerine faaliyet gösteren bir de Alesta isimli firma bulunuyor.
Denizilli sanayicilere 4. Sanayi Devrimi anlatıldı
Denizli Sanayi Odası, (DSO) DEGİAD, DESİAD, Makine, Kimya ve Elektrik Mühendisleri odalarının Denizli Şubeleri ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) işbirliği ile düzenlenen “4. Sanayi Devrimi Endüstri 4.0” konulu konferans, üniversitenin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“BU KEZ KAÇIRMAMALIYIZ”
DSO Başkanı Müjdat Keçeci, açılış konuşmasında, Türkiye’nin 2’inci ve 3’üncü sanayi devrimini kaçırdığını veya geç yakaladığını, “Endüstri 4.0” olarak adlandırılan 4.Sanayi Devri’ni kaçırmamak için bu etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE 4. SANAYİ DEVRİMİ’NE 3.5 YIL İÇİNDE GİRECEKTİR”
Denizlili sanayici, akademisyen ve üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferansa konuşmacı olarak katılan Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi, Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Fabrikalar Divizyonu Direktörü Ali Rıza Ersoy ise, İlk defa 2011 yılında Almanya’da konuşulmaya başlanan 4. Sanayi Devrimi ile ilgili bilgi aktardı.
Tüm dünyada üretim sanayisinin büyük bir değişimin eşiğinde olduğunu, üretimden elde edilebilecek faydaların gelişen teknolojiler sayesinde arttığına dikkat çeken Ersoy, başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinin Endüstri 4.0’ü konuşmaya başladığını söyledi.
Siemens’in Türkiye’nin Endüstri 4.0 rehberliğine hazır olduğunu söyleyen Ersoy, “Endüstri işletmelerimizi, üniversitelerimizi, öğrencilerimizi ve ilgili kamu kuruluşlarımızı farkındalık yaratma adına da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamdaki çalışmalarımızla ülkemiz endüstrisinin, pazara çıkış süresinde kısalma, daha fazla esneklik ve daha verimli üretim sağlanmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yapılan toplantılarda Türkiye’nin bu konuya hazırlıklı olduğunu da söyleyen Ersoy, “2’inci ve 3’üncü Sanayi Devrimi’ni geç yakalayan Türkiye’nin 4.Sanayi Devrimi için hazırlıklara başladı. Şaşıracaksınız ama Türkiye 4. Sanayi Devrimi için alt yapı çalışmalarına şimdiden başladı. Şaşıracaksınız ama Türkiye 4. Sanayi Devrimi’ne 3.5 yıl içinde girecektir” diye konuştu.
GENEL MÜDÜRLER KÖYLERİNE...
Endüstri 4.0 denilen 4. Sanayi Devrimi’nde insansız dijital fabrikalarda robotların çalışacağını anlatan Ersoy, “İnsansız fabrikalar üretim yapacak. Fabrikalarda robotlar çalışacak. Çünkü insanın olduğu yerde üretim daha pahalıdır ve hata vardır. Ne yazık ki bu böyle. O nedenle daha hızlı, hatasız ve ucuz üretime geçmek zorundayız. Bu sizi korkutmasın. Çünkü zaten fabrikalarda aynı hareketi bir insanı yaptırmak eziyettir insanlık dışıdır. O nedenle insanlarınız daha üst düzeylerde görevlendirilecek ve Endüstri 4.0 16 yeni iş alanı açacak. Ama şu bir gerçek, mavi yakalar, patronlar olmayacak. Biz genel müdürler de köylerimize geri döneceğiz” ifadesini kullandı.
ÇOK DEĞİL 3,5 YIL VAR
Bu fırsatı artık İstanbul’a bırakmamak gerektiğini ifade eden Ersoy, “Anadolu kentleri olarak bu fırsatı artık İstanbul’a bırakmamalısınız. Bunu yapacak olan siz Denizlili sanayicilersiniz, Kayseri, Gaziantep’tir. O nedenle şimdiden birimlerinizi oluşturun ve çalışmaya başlayın. Bu süreci iyi değerlendirmek için yalnızca 3,5 yılınız var. Ya 4. Sanayi Devrimi’ne ayak uyduracaksınız ya da yok olursunuz” dedi
Zen Pırlanta 8. yıla yenilenen mağazasıyla girdi
Kuyumculukta yarım asırlık deneyime sahip Savaş Tetik ve oğlu Doğan Tetik, 8 yıl önce Forum Çamlık AVM’de açtıkları Zen Pırlanta Mağazası’nda Denizlililere hizmet veriyor. 8. hizmet yılını yeni dekoru ile giren Zen Pırlanta Mağazası’nın tanıtım kokteyline, Zen Diemond’ın sahibi Emil Güzeliş de katıldı.
FOREVERMARK DENİZLİ’DE
Dünyanın en beyaz, en temiz, en parlak ve en mükemmel kesilmiş pırlantası olan Forevermark markasını Denizlililerin hizmetine sunduklarını söyleyen Zen Pırlanta Denizli Mağazası sahibi Savaş Tetik “Forevermark’ın diğer pırlantalardan en önemli farkı da özel bir kimlik numarasıyla mühürlenmiş olmasıdır. Taşın üstünde, pırlantanın kalbinde yer alan bu mühür, o pırlantanın eşsizliğini gösterir. Bu mühür, sadece mağazalarımızdaki özel cihazla görülebilir. Bu da müşterilerimize kendilerini daha özel ve değerli hissettirmektedir” dedi.
AÇILIŞA ÖZEL KAMPANYALAR
Zen Pırlanta Forum Çamlık Mağazası’nın 8. yılına özel kampanyalarının olduğunu söyleyen Mağaza müdürü Mehmet Saylam, Forevemark tek taş yüzükleri 1.590 liradan başlayan fiyatlarla müşterilerine sunduklarını ifade etti.
DENİZLİ PIRLANTAYI SEVİYOR
Zen Pırlanta Denizli Mağazası’nı ziyaret eden, Türkiye’yi pırlantayla tanıştıran İşadamı, Zen Diemond’ın sahibi Emil Güzeliş ise Denizli’ye 30 yıl önce geldiğini, o zamandan aklında kalanın Pamukkale travertenleri ve horoz olduğunu söyledi.
Güzeliş, “Travertenlerde yüzdüğümüzü hatırlıyorum. Ama Denizli ile artık ekonomik bağlantılarımız var. İstanbul’dan baktığımızda Denizli ile güzel işler yaptığımızı görüyoruz ve çok memnununuz. Denizli, pırlantayı seven ve çok kullanan bir şehir. Bu da ekonomik gelişmişliğin bir göstergesidir” dedi.
HEDEF 1000 MAĞAZA
Daha 18 yaşında İstanbul Kapalı Çarşı’da kendi kuyumcu mağazasını açarak iş hayatına başlayan Güzeliş, 2000’de Zen adı altında pırlanta toptancılığı yapmaya başladığını, 2006’dan itibaren de mağazalaşmaya gittiklerini söyledi. Türkiye’de 51. mağazalarını önümüzdeki hafta İzmir’de açacaklarını belirten Güzeliş, hedeflerinin 25 yılda mağaza sayısını 1000’e çıkarmak olduğunu dile getirdi.
“ZEN İLE PIRLANTANIN ULAŞILABİLİR OLDUĞUNU GÖSTERDİK”
Türkiye’de 2006 yılına kadar pırlantanın pek satılan bir ürün olmadığını, pırlantanın ulaşılması zor, alımı zor, pahalı gözüken bir takı olarak görüldüğünü vurgulayan Güzeliş, Zen markası adı altında sunulan pırlatanın ulaşılabilirliği anlatmaya çalıştıklarını vurguladı.
Güzeliş, “Türkiye’de ilk pırlanta reklamını yapan firmayız. İnsanlar artık pırlatanın ulaşılabilir olduğunu biliyor. Şuan ulaştığımız nokta pırlanta deyince Zen akıllara geliyor” dedi.
EN İYİ HEDİYE PIRLANTA
Dünyanın en genç pırlantasının 800 milyon yaşında olduğunu söyleyen Zen Pırlanta’nın sahibi Emil Güzeliş, “Pırlantanın çıkarılması çok daha zor. Düşünün bir kamyon toprağın içinden bir karat pırlanta çıkabiliyor. Onun işlenmesi dünyanın en zor şeyi. Üzerinde yüzlerce kesim var. Onların hepsi el işi, bunların hiçbirini makine yapamıyor. Çok büyük değer, en sert ve parlak maden. Zamandan beri çok değerli kalmış. Kadınlar için çok değerli. Kadınlar onu hem kullanabilir, hem istediği zaman değerlendirebiliyor. Yeni yapacağımız kampanyaların içinde en iyi hediye zen pırlanta diyoruz. Şuna dikkat çekiyoruz. Birine bir hediye alabilirsiniz, ama o hediye bir süre sonra modasını kaybedebilir, eskiyebilir, kırılabilir ya da yamulabilir. Ama pırlanta hediye alırsanız onu çocuklarınıza bile bırakabilirsiniz. Yapılan araştırmalar evin altını ailenin, ama pırlantasının kadının olduğunu göstermiştir. Kadın pırlantayı sahipleniyor, ’benim’ diyor. Pırlanta kadına, kendisinin değerli olduğunu hissettiriyor” sözleriyle pırlantanın kadınlar için değerini ve önemini anlattı.
KANLI PIRLANTA DEĞİL
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede protestolara neden olan ABD yapımlı ‘Kanlı Elmas’ filminde gösterilen maden ocaklarının kesinlikle De Beers'ın madenleri olmadığını vurgulayan Güzeliş, konula ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Filmlerde gösterilen madenler kesinlikle De Beers’ın Forevermark madenleri değildir. Onların madenlerinde güvenlik üst seviyede, hiç ölüm olmaz. Biz o madenlere girdik. Madene girerken alkol kontrolü bile yaparlar, kasklar ve kıyafetler olur. Bırakın ölümleri, iş kazası bile olmaz. Bu maden ocaklarında kesinlikle çocuk işçi çalıştırılmaz. Bu madenlerde daha çok kadın çalıştırılır. Bununda en büyük sebebi, erkekler paralarını barlarda, kumarda harcayabilir, ama kadınlar kazançlarını aileye harcar. Böyle bir sosyal sorumluluğu da var. Dolayısıyla De Beers pırlantaları kanlı pırlanta değildir. Alıyorsanız eğer o para, kesinlikle iyi bir madende çıkarılmış, topluma da zarar vermemiş pırlantaya verilmiş paradır.”
GEKA Kalkınma Kurulu yenilenecek
Denizli, Muğla ve Aydın illerine yönelik faaliyet gösteren kalkınma ajansı GEKA’nın aylık yönetim kurulu toplantılarının 81’incisi Denizli’de yapıldı. Vali Şükrü Kocatepe başkanlık ettiği toplantıya Muğla Valisi Amir Çiçekten, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin ile GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata katıldı.
KOOPERATİFLER GEKA’NIN GÜNDEMİNDE
Vali Şükrü Kocatepe, toplantının basına açık bölümünde yaptığı açıklamada, “Ajans olarak Güney Ege Bölgesinde öne çıkan sektörler ve gerçekleştirilmesi istenen alanlara ilişkin araştırma-analiz çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalardan biri olan ‘Güney Ege Bölgesinde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durum Analizi ve Gelişme Stratejileri Çalışması’nın nihai halini inceleyeceğiz. Bu çalışma ile bölgemizdeki kooperatiflerin mevcut durumlarının belirlenmesini ve gelişme stratejilerinin oluşturulmasını amaçlamaktayız” dedi.
KALKINMA KURULU YENİDEN BELİRLENECEK
Aydın, Denizli ve Muğla illerindeki ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan 100 üyeli Kalkınma Kurulu’nun her dört yılda bir yenilendiğini de kaydeden Kocatepe, yeni kurulun belirlenmesiyle ilgili sürecin bu toplantıda ele alınacağını sözlerine ekledi. Kocatepe’nin bu açıklamasından sonra toplantı basına kapalı devam etti.